Arsameia, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, büyüleyici bir antik kenttir. Doğu Anadolu'nun göz alıcı manzarasında yer alan bu antik kent, Kommagene Krallığı döneminin önemli yapılarından biridir. Tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan Arsameia, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda içindeki efsaneler, mitolojiler ve kültürel değerleri ile de dikkat çeker. Ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunan bu alan, tarihi dokusu ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Arsameia, antik Roma ve Yunan sanatından izler taşır. Her yıl birçok turisti kendine çekerken, korunma çalışmalarıyla da geleceğe taşınması hedeflenmektedir.
Arsameia, Kommagene Krallığı'nın yazlık sarayı olarak hizmet vermiştir. Arsanların yer aldığı bu antik kent, M.Ö. 1. yüzyılda Kral I. Antiochos tarafından kurulmuştur. Kral, bu sarayı hem kendisinin hem de tanrıların onuruna inşa etmiştir. Antik kentin temel özelliklerinden biri, farklı kültürlerin bir arada harmanlanmasıdır. Helenistik, Pers ve yerel Anadolu örflerinin etkileri mimaride açıkça gözlemlenir. Arsameia, büyük yapılardan oluşan teraslardan, anıtlardan ve tapınaklardan meydana gelir. Kesme taşlar ve dev heykeller, yapının ihtişamını artırır.
İçeride bulunan heykeller, özellikle köpek, aslan ve boğa gibi hayvan figürleriyle süslenmiştir. Antik kentin en dikkat çekici yapısı ise Kral Antiochos’un devasa heykelidir. Bu heykel, tanrı figürleri ile Kral'ı birleştirerek, dönemin din anlayışını yansıtır. Arsameia, mimari tasarımı ve kıvrımlı yolları ile misafirlerine labirentvari bir deneyim sunmaktadır. Kentin su kanalları, yapıldığı dönem hakkında bilgi vermektedir. Su akışının sağlandığı bu yapılar, dönemin mühendislik bilgisinin ardından düzeyinin anlaşılmasına yardımcı olur.
Arsameia, birçok efsane ve mitolojiye ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle kral ve tanrılar hakkında anlatılan destanlar, bu kentin zengin kültürel geçmişini gözler önüne serer. Kommagene Krallığı, tanrıların sevilmesi üzerine temellendirilmiştir. Dolayısıyla, kralların tanrılara olan atıfları ve bağlantıları oldukça önemlidir. Kral Antiochos, kendisini tanrı olarak nitelendirip, halkına bu doğrultuda bir inanç sistemi sunmuştur. Tanrı Apollon, efsanelerde sıkça yer alırken, onun tapınma yerleri de Arsameia'da bulunmaktadır.
Mitolojiler, Arsameia'nın çekiciliğini artıran bir unsur olarak öne çıkar. Bu efsanelerden biri, doğanın ruhunu temsil eden Eros hikayesidir. Efsane, Eros'un gökyüzünde yolculuk ederken güzeller güzeli tanrıçalar ile karşılaşmasını anlatır. Böylelikle Arsameia, doğa ve insan ilişkisini sorgulayan bir anlatı sunar. Ziyaretçiler, bu gibi efsaneler sayesinde kentin tarihiyle daha derinden bağlantı kurma fırsatı bulur. Efsaneler, kentin ruhunu anlamak için önemli bir yol göstericidir.
Arsameia antik kenti, doğal güzellikleri ve tarihi yapıları ile dikkat çekmektedir. Ziyaretçilere yönelik düzenli rehberli turlar düzenlenmektedir. Turlar, antik kentin tarihini ve mimari özelliklerini deneyimlemenin en iyi yoludur. Ziyaretçilerin, önceden tur rezervasyonu yapması önerilmektedir. Böylelikle daha fazla bilgi edinme şansı elde edilir. Arsameia’ya ulaşım ise oldukça kolaydır. Şehir merkezinden yapılan otobüs seferleri düzenli bir şekilde devam etmektedir.
Gezi planı için en uygun zamanlar ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Doğanın yeşil tonları, Arsameia'nın eşsiz güzelliğini artırır. Aylık ortalama sıcaklıklar 20 ile 25 derece arasında değişmektedir. Ziyaret sırasında göz önünde bulundurulması gereken birkaç ipucu bulunmaktadır. Ziyaretçilerin rahat ayakkabılar giymesi, yürüyüş yollarında daha kolay hareket etmelerine yardımcı olur. Ayrıca yanlarında su bulundurmaları da önemlidir. Bu alanlarda, cafe veya restoran gibi dinlenme yerleri kısıtlıdır.
Arsameia, önemli bir kültürel miras olarak kabul edilir. Bu nedenle koruma çalışmaları büyük bir titizlikle sürdürülmektedir. Arkeologlar ve tarihi eser koruma uzmanları, antik kentin durumunu sürekli olarak izlemektedir. Çalışmalar, günümüze kadar gelen yapıların sağlam bir şekilde korunmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Yıllık yapılan bakım, onarımlar sayesinde tarihi eserler, korumaya alınır.
Gelişen teknoloji ile birlikte, 3D tarama ve haritalama yöntemleri gibi yenilikler kullanılmaktadır. Bu teknikler, yapıların detaylı bir şekilde incelenmesine olanak tanır. Böylece hasar gören ya da yıpranan bölgeler tespit edilip, yeni çalışmalar planlanmaktadır. Koruma çalışmaları, sadece fiziksel anlamda değil, aynı zamanda bu alanların kültürel ve tarihsel değerlerinin yaşatılmasına da katkı sağlar. Ziyaretçilerin bilinçlendirilmesi, bu çalışmaların bir parçası olarak öne çıkmaktadır.